Bakara Suresi Tefsiri 27. Bölüm – Nouman Ali Khan
Nouman Ali Khan’ın 2016 Ramazan ayında 30 gün boyunca yapmış olduğu Bakara Suresi tefsir serisi. 27. Ders.
Bakara Suresi Tefsiri 27. Dersten bir bölüm:
Bildiğiniz gibi, elbette amacımız Kuran’ ın mesajını tüm insanlığa ulaştırmak; ama bu mesaja, Kuran’ın öğretilerine özel olarak ihtiyacı olan dört grup insan belirledik ve eğer onları hedef alırsak aynı zamanda herkesi hedef almış oluruz. Bu grupların ilki, kadınlar ve inanıyoruz ki bu grup çok uzun zamandır ihmal ediliyor.
Bir Müslüman ve İslam’ın bir talebesi olarak ben, içinde büyüdüğüm çevrede şahit oldum bu duruma; ama sadece orayla kısıtlı değil, şahsen konu dini eğitim olduğunda İslam toplumu olarak kadınlara, annelerimize ve kızlarımıza düzgün eğitim verme ve onlardan öğretmenler yetiştirme konusunda gerçekten geride kaldığımız görüşündeyim. Aslında bu İslam geleneğinde her zaman yeri olan bir unsurdu; ama nasıl olduysa son birkaç yüzyılda çuvalladık ve İslam’ın öğretilerini öğrenmek ve yaymak sadece erkeklerin göreviymiş gibi görünmesine neden olduk ve maalesef çoğu toplumda kadınları mescide gelmek gibi basit şeyler için bile kendilerini kötü hissettirir hale getirdik. Bu bir trajedidir.
Eğer annelerimiz sağlam bir dini temele sahip değillerse…
Çünkü toplumumuzun çoğunluğu olmayabilirler ama çok önemli bir kısmını onlar oluşturuyor. Aynı zamanda dini öğretilerimizin taşıyıcıları, sonraki neslin esas öğretmenleri de onlar. Eğer annelerimiz sağlam bir dini temele sahip değillerse ve çocuklarına aktarmaları gereken dünya görüşünü kavrayamamışlarsa sonraki nesli unutun gitsin. Kadınların mescide erişimlerinin olmadığı bir toplumda mesela, sonraki nesilden nasıl bir beklentimiz olabilir? Mescide erişimleri olsa bile ‘öğrenci’ yerine konulmadıklarını onlara o toplumun bir parçasılarmış gibi davranılmadığını, sanki uzakta bir yerde bir dolapta kapalı durması gereken bir fitne gibi görüldüklerini düşünün. Eğer mescide gelirlerse estağfurullah, la havle ve la kuvvete illa billah deyin “tövbe ya Rabbim soru soracaklarmış ellerine bir kalem falan verelim de ne soracaklarsa yazıp kapının altından yollasınlar” sonra bir çocuk, olur da eğer kağıdı yemezse, belki size ulaştırır siz de soruyu cevaplarsınız; ama araya bir duvar koymayı unutmayın, üstüne de elektrikli teller ekleyin, onun üstüne… (!)
Kadının eğitimine neden böyle sorunlu bir bakışımız var bilmiyorum ve bu durum İslam cemiyetinde bir sürü sorun yarattı şimdiye kadar. Çoğumuz muhafazakar ailelerden gelmiyoruz, Müslümanız ama çok bilgili ailelerden, din adamlarının alimlerin olduğu ailelerden gelmiyoruz ve genelde ailelerimizdeki kadınlar İslam’dan korkuyor, korkuyorlar. Dindar olursak onları bir kutuya kapatıp kilitleyeceğimizi falan zannediyorlar ve bu çok büyük bir sorun. Bu din, ben iddia ediyorum ki kadınları daha önceden hiç onurlandırılmadıkları gibi onurlandırmıştır. Ve onlara hak ettikleri gibi davranılmaması Allah’ın kitabının yanlış temsil edilmesi anlamına geliyor. Demem o ki; dini öğretilerin öncelikli olarak aktarılması gereken ilk grup kadınlar ve benim kişisel görüşüm şu ki, bir sonraki neslin kadınlarını güçlendirip desteklemek için en uygun insanlar, yine kadınlar, kadınların da gelecek neslin öğretmenlerine dönüşmeleri için onlara eğitim fırsatları sağlamadığımız sürece ihtiyacımız olan destek gelmeyecek.
Erkekler kadınlara öğretmek zorunda deyip geçemezsiniz, aile reisi olarak ailemizdekileri bilgilendirmek sizin ve benim sorumluluğumuz olsa bile “Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et.” (TaHa/132) Geleceğimiz için atabileceğimiz en büyük adım aslında kızlarımızı ve kız kardeşlerimizi, hatta annelerimizi öğretmenler, rol modeller olmaları için desteklemek.